15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü

15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü

15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü

Yeni gelişmeler prostat kanseri tedavisinde yüz güldürüyor

 

Prostat kanseri, erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık rastlanan ikinci kanser türü. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada her yıl yaklaşık 1 buçuk milyon erkeğe prostat kanseri tanısı konuyor. 

 

Türkiye’de ise her yıl 20 bin erkeğe prostat kanseri tanısının konduğunu hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Üroonkoloji Merkezi Direktörü Prof. Dr. İlker Tinay, “Erken tanı tüm kanserlerde olduğu gibi prostat kanserinde de hayati bir öneme sahip. Prostat kanseri belirti vermeyebilir, bu nedenle düzenli muayene erken tanı için çok önemli. Ailesinde meme veya prostat kanseri öyküsü olanlar daha yüksek risk grubunda yer aldığı için özellikle 40 yaşından sonra düzenli tarama ve kontrollerini ihmal etmemeli” dedi.

 

 

 

Kadınlarda meme kanserine yol açan BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki değişikliklerin erkeklerde de prostat kanseri için bir risk unsuru oluşturduğunun altını çizen Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Üroonkoloji Merkezi Direktörü Prof. Dr. İlker Tinay, “Ailesinde meme kanseri olanlar doktor muayenelerine 40’lı yaşlarda, sağlıklı erkekler de 50’li yaşlarda başlamalı” diye konuştu.

 

 

 

Erkekler elle muayeneden çekiniyor

 

Erkeklerin genel olarak elle muayeneden kaçındığını ve çekindiğini paylaşan Üroonkoloji Merkezi Direktörü Prof. Dr. İlker Tinay, “Bu nedenle de yalnızca kan tahlili yaptırmak istediğini söyleyebiliyorlar zaman zaman. Ancak burada elle muayenenin yerini kan tahlilinin alamayacağını vurgulamak gerekir. Görüntüleme yöntemleriyle ortaya çıkmayan pek çok sorun sadece elle muayene esnasında tespit edilebiliyor” dedi.

 

Erken tanı başarıda önemli etmen

 

Prostat kanserinde erken tanının tedavideki başarıyı da etkilediğini söyleyen Prof. Dr. İlker Tinay, “Prostat kanseri hiçbir belirti vermeyebilir. Bu noktada bilinçli olunması ve düzenli kontrol ve taramaların yapılması gerekiyor. Tıp ve teknolojideki yeni gelişmeler sayesinde ileri evre prostat kanserinde bile tedavide yüz güldürücü sonuçlar elde etmek mümkün olsa da erken tanı alan kişilerin sonuçları da daha başarılı oluyor” açıklamasında bulundu. 

 

İdrarın kesik kesik yapılması prostat kanseri belirtisi olmayabilir

 

İleri evre prostat kanserinde idrarda kan görülebildiğini belirten Prof. Dr. İlker Tinay, “Prostat kanseri ilk olarak bel omurlarına ve omurgaya sıçrama yaptığı için bel ve sırt ağrıları olabilir. İdrarın kesik kesik yapılması ise kansere değil, iyi huylu prostat büyümesine bağlı olarak da gerçekleşebilir. Ancak net tanı koymak için bir mutlaka bir üroloji uzmanına başvurulmalı” dedi.

 

Ameliyatsız ve etkili tedaviler mümkün

 

Prostat kanserinin çoğu zaman tedavisinin ameliyat olduğunu ancak özellikle Radyasyon Onkolojisi alanındaki teknolojik gelişmeler sayesinde pek çok prostat kanseri hastasının ameliyat olmadan, sadece ışın tedavisiyle de sağlığına kavuşabildiğini belirten Prof. Dr. İlker Tinay, “Sadece tümörü hedef alan, çevre dokulara zarar vermeyen yeni radyoterapi cihazları yaşam kalitesini daha çok koruyor. Günümüzdeki gelişmeler sayesinde artık çok daha etkili ve çok daha az yan etkili tedaviler söz konusu. Nükleer Tıp alanındaki yeni radyonüklid tedaviler, medikal taraftaki akıllı ilaçlar ve bağışıklık sistemini harekete geçiren immünoterapiler de prostat kanseri tedavisinde cerrahiye giderek daha sık ek veya alternatif olan yöntemler arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.

Sonraki Haber Kolon kanseri 20’li yaşlarda görülmeye başladı
Benzer Haberler