C Blokta 63 Ölüm, Cezada Ev Hapsi! Aileler İsyan Ediyor
63 canını kaybeden aileler, ev hapsine tepkili
6 Şubat 2023 Depremlerinde Adana’nın Çukurova ilçesi Yurt Mahallesinde 4 bloklu siteden oluşan Tutar Yapı Sitesinin sadece C bloğu yıkıldı. 63 kişi kişi hayatını kaybetti. 12 kişi de yaralı olarak kurtuldu.
Binada yapılan tadilattan dolayı 63 kişi yaşamını yitirdi
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden 980 gün geçti. 6 Şubat depremlerinde Adana’da 11 bina yıkıldı, bunlardan biri de 4 bloktan oluşan Tutar Yapı Sitesiydi. Tutar Yapı Sitesinde A, B, D blokları depremde yıkılmazken C blok yıkılıp, 63 canın ölümüne neden olmuştu. Bilirkişi raporuna göre binada zemin ve birinci katta Bekir Baloğlu ve Osman Baloğlu’nun yaptığı tadilatlar C blokun yıkılmasında etkili olduğu görüldü. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı; Bekir Baloğlu, Osman Baloğlu ve Teknik Uygulama Sorumlusu, İnşaat Mühendisi Cüneyt Akkaya için “Bilinçli Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma suçundan iddianame ” düzenledi.
Cüneyt Akkaya, depremden önce gittiği Karadağ’da hakkında çıkarılan Kırmızı Bülten ile yakalanarak, tutuklanıp, Türkiye’ye getirildi.
17 Kasım 2023’te ilk duruşması görülen ve üzerinden 10 celse geçen Tutar Yapı Sitesinin Karar Duruşması 17 Ekimde
Tutar Yapı Sitesinin ilk duruşması 17 Kasım 2023 tarihinde yapıldı. Üzerinden 10 celse geçti. Savcılık, verdiği mütalaada hasta olduğunu iddia eden Bekir Baloğlu hakkında ev hapsi talep etti. Aileler, Bekir Baloğlu’nun ev hapsi talebininin reddedilmesini, tutuklanmasını istiyor. 17 Ekimde, üç yıldır sürdürdükleri hukuk mücadelesinde Cüneyt Akkaya, Bekir ve Osman Baloğlu hakkında adil kararın çıkmasını bunun da deprem davalarında emsal karar olmasını istiyor.
Aileler, 17 Ekimde görülecek karar duruşmasına çağrı yaptı
Hayatını kaybeden 63 kişinin yakınları 17 Ekim Cuma günü saat 10.30’da görülecek karar duruşmasında kamuoyu desteği istedi.
Avukat Gülsüm Özdoğru : “Kamuoyunda davamıza destek bekliyoruz. Depremde amcamı ve yengemi kaybettim. Deprem ülkemizin bir gerçeği. 3 yıldır adalet mücadelesi veriyoruz. Amcam ve yengem diğer 61 can gibi ihmaller yüzünden hayatını kaybetti. Binada tadilat yapılmış. Diğer bloklar yıkılmazken sadece Tutar Yapı Sitesinde C blok yıkılıyor. Ev hapsini kabul etmiyorum. Ülkemizde siyasi sanıklar hasta olmalarına rağmen cezaevindeler. Tadilat yapıp, insanların ölümüne sebep olanlar “olası kast” ile yargılansınlar.
Avukat Mehtap Akyüz Özcan: “Depremde dayımı ve yengemi kaybettim. 32 aydır adalet mücadelesi veriyoruz. Tutar Yapı Sitesinde ağır tadilat yapılan sadece C blok yıkıldı. Ev hapsini kabul etmiyoruz.Tadilat yapıp, insanların ölümüne sebep olanlar “olası kast” ile tutuklu yargılansınlar. 63 can kaybımızın karşılığı ev hapsi değildir.Karar duruşmamız 17 Ekim de yapılacaktır .Kamuoyundan destek bekliyoruz .
Didem Ercan: “Depremde canımdan çok sevdiğim babamı,ikinci ailem bildiğim karşı komşularımın aile üyelerinden birilerini ,yıllardır yaşamakta olduğum yuvamı,geçmişimi anılarımı kaybettim. Enkazdan ikiz kardeşim Çiğdem ve annem ile beraber ağır yaralı çıktım ama travmam hala anlatılamaz derecede büyük. İnsan bu şekilde geride kalan olunca yaşadığına da sevinmiyormuş. Binamız dört bloklu siteydi ve sadece yaşadığımız C blok yok oldu, eğer kalitesiz malzeme veya yapım kaynaklı eksiklik olsaydı diğer blokların da yıkılması gerekirdi. C blokun altında bulunan dükkanda ağır tadilat yapıldı, dükkan ve üst daire birleştirildi bu da binayı güçsüzleştirdi, deprem anında bina dengesini koruyamadı. Bizim binamız 24 Ocak Elazığ depremini de geçirdi ve o günde evdeydik, eğer yapıda ilk rapordaki demir değeri mevcut olsaydı o zaman da yıkılırdı. Biz kayıp yakınları ve yaralı çıkan komşularımızla aile olup başından bugüne kadar adalet mücadelesi verdik,birbirimize güç olmaya çabaladık. 17 Ekim karar duruşmasında heyetinde yaşadığımız tüm bu tarifsiz acıyı anlayıp ona göre adil ve adaletli bir karar vermesini istiyoruz. Biz sevdiklerimizi, 63 canımızı bu kadar ihmal yüzünden kaybettik,biz kendi yuvamızda ölüm uykusuna yatıp ertesi gün eksik ve hiç olarak uyanmışken,ev hapsi ceza olmamalı,sanıklar evlerinde uyumakla ödüllendirilmemeli... Biz olası kasttan yargılanıp müebbet hapis cezası almalarını ve tutuklu yargılanmalarını istiyoruz”
Hatice Güçlü: “Depremde ablam, eniştem ve 3 yeğenimi kaybettim. Çok zor ve uzun süren adalet arayışımızın sonuna geldik. 63 canımızı bizden alanlara “Ev hapsi ve yurt dışı çıkış” yasağı gibi bir cezayı asla kabul etmiyorum. Bize ödül değil, ceza gerekiyor! O 63 canın hiç şansı olmadı. Yıkıcı tadilatları yapanların da olmasın istiyorum. Başka türlüsünü asla kabul etmiyorum. Olası kastla yargılanmalarını istiyorum. 17 ekim’de ki duruşmamıza desteklerinizi bekliyorum”
Çiğdem Ercan: “Depremde ikiz kardeşim Didem ve annem ile birlikte belim kırılarak ağır yaralı olarak kurtuldum. Hala tedavi görüyorum. Babamı ve ailemiz gibi olan binadaki diğer canlarımızı kaybettik.Adana’da sadece 11 bina yıkıldı. Bu da AFAD kayıtlarında var. Deprem öldürmez, bina öldürür. Para hırsı yüzünden yapılan tadilat öldürür. Tutar Yapı Sitesi 4 bloktan oluşuyor. A, B ve D blok yıkılmazken sadece C blok saniyeler içinde tuzla buz oldu.Eğer kalitesiz yapı malzemesi kullanılsaydı, diğer bloklar da yıkılırdı. C blokun altında bulunan dükkanda bilirkişi raporuyla da belli oldu çok fazla tadilat yapılmış. Dükkan ve üst daire birleştirildi, bu da binanın statik yapısını bozarak, güçsüzleşmesine neden oldu. Bina bu yüzden yıkıldı. Biz yaralı çıktık ama hafızalarımızda hala 6 şubatta kaybettiğimiz canlarımızın anıları var. Çok uzun zamandır adalet mücadelesi veriyoruz. Bizim canlarımız geri gelmeyecek. Bekir Baloğlu hastaymış, ondan savcılık ödül gibi ev hapsi talep ediyor. Bizim sevdiklerimiz hayatta değiller. Ona verilen ev hapsi talebini kabul etmiyoruz, tutuklanmasını, olası kast ile yargılanmasını istiyoruz. Her şey aleni şekilde ortadadır. 63 canımızı kaybettik. 17 Ekimde karar duruşmasına herkesi davet ediyoruz. Sanıkların da mahkeme heyeti tarafından adil şekilde emsal olacak nitelikte cezalandırmasını istiyoruz. Depremde başka canlarımız ölmesin diye mücadele ediyoruz”
